Şu dünyada 8 milyar kişi yaşasa da mesele iş yapmaya geldiğinde 4 tip insan var. Kabul et ya da etme… Sen de onlaran birisin. Ve hangisi olduğun geleceğini belirleyecek!
2000 yılıydı. Hevesli bir reklamcılık öğrencisiydim. Türk reklam tarihi üzerine araştırma hazırlıyor, ülke reklamcılığını icat etmiş parlak zihinlerle görüşmeler yapıyordum. Ustaların anlatacak hikayeleri vardı. Dinlemesini bilmek, geçmişi gelecek için tercüme etmek gerekti.
Artık reklamcılık yapmayan, ancak ajansı çalışmaya devam eden bir isimle görüşmemiz bitti. Kalkarken bana ilave bir tavsiyeniz var mı diye sordum. İkimiz de ayaktaydık… “Bak şimdi dedi… İyi ki sordun, en önemli şeyi atladım.” Eline kalem aldı, önündeki kağıda yönleri çizdi: KUZEY, GÜNEY, DOĞU ve BATI . KUZEY-GÜNEY yerine DOĞRU-YANLIŞ, DOĞU-BATI yerine GÜZEL-ÇİRKİN yazdı.
Ve şöyle dedi: “Onur kardeşim… Yeryüzünde 4 tip reklam vardır. DOĞRU ve GÜZEL reklam, mükemmeldir. Hem işe yarar, hem de bakanları mutlu eder; ilham verir. Bazen yaptığın reklam DOĞRU ancak ÇİRKİN olabilir. Sorun yok. İş gerektirir. DOĞRU olması önemlidir.
YANLIŞ ve ÇİRKİN bir reklam yapıyorsan… Bu işi hiç yapma kardeşim. Otur poponun üzerinde. Haaa… Bir de YANLIŞ ama GÜZEL reklamlar vardır. Göze hoş gelir. Ancak stratejisi yanlıştır, ticari olarak hiçbir katkı yaratmaz. İşte en tehlikeli işler bunlardır. Ne yaparsan yap, REKLAM GÜLÜ’nün üst tarafında kal.”
Reklam Gülünden İnsan Gülüne
Üstteki şemaya iyi bak… DOĞRU yerine AKILLI-PARLAK yaz. Aşağıya yani tersine ise AKILSIZ. ÇİRKİN’i TEMBEL, GÜZEL’i ise ÇALIŞKAN-GAYRETLİ ile değiştir.
Dünya üzerinde 8 milyar insan var. Herbiri kendine has. Ancak konu iş yapmaya, özellikle de girişimciliğe geldiğinde 4 tip insan olduğunu söylemek mümkün.
01. AKILLI-PARLAK VE ÇALIŞKAN
İşte mükemmel insan. Hem işi bilen ve kavrayan… Kafasını doğru çalıştıran… Hem de azimli ve gayretli… Yani bildiklerini sahaya yansıtmak için çalışan, zorluklar karşısında yılmayan, çabalamaya devam eden, yeteneklerini uygulamaya dönüştüren hatta daha da ileriye taşıyan kişi. Cristiano Ronaldo gibi.
02. AKILLI-PARLAK AMA TEMBEL
En üzüldüğüm gruptakiler bunlar. Çünkü bu kişiler kayan yıldızlar. Yeteneklerini boşa harcayan kişiler. Akıllı olabilirsin… Ancak çalışmadan ve çaba göstermeden hiçbir şey olamazsın. Potansiyelinin altında kalırsın. Hikayen yarım ya da eksik kalır. Futbolculuk dönemindeki Sergan Yalçın gibi.
03. AKILSIZ VE TEMBEL
Yorum yok. Bu tip insanlar evden çıkmasa daha iyi. Girişimcilik dünyasında gereksiz yere oksijen tüketen kişilerdir akılsız ve tembeller. Onlar için yapacak hiçbir şey yok. Aklıma futbolcu örneği gelmedi. Çünkü bu yöndeki kişileri hatırlamayız bile.
04. AKILSIZ AMA ÇALIŞKAN
İyi niyetli de olabilir kötü niyetli de… Fark etmez… Çalışkandır bir şeyler yapmak ister. Ancak aklını doğru kullanamadığı için… Üstelik bunun farkında olmadığı için işleri bok eder.
Yanlış karar verme ustasıdır bu kişiler. Çalıştığını çabaladığını ama işlerin iyi gitmediğini söyler dururlar. Sonuçta işe de çevresine de hatta sisteme de zarar verirler. Akılsız ve tembel kişiler zararsızdır. Ancak akılsız ama çalışkan saatli bomba gibidir. Topu hep kendine isteyen, aldığında ise dağa taşa vuran forvet oyuncusu gibidir. Hem gol olmaz hem de tüm takımın oraya kadar taşıdığı atak boşa gitmiş olur. Tek bir akılsız ama çalışkan, tüm takımı bozar.
Beyaz Yakalı – Girişimci Farkı
Büyük şirketler ve binlerce insan istihdam eden kuruluşlar, hazır düzene sahip oldukları için 4 profilden insanı da kaldırabilir. Bu tip yerlerde beceriden ziyade siyaset önemlidir. Akıllı ama tembel biri, akıllı ve çalışkan birinden daha yükseğe çıkabilir. Daha çok kazanabilir. Akılsız ve tembeller bir süre kimseye görünmeden varlığını sürdürebilir. Akılsız ama çalışkanların aptallıklarını sistem kapayabilir. Kurulu düzende kişiler değil, düzenin kendisi önemlidir. Ancak elbette bu düzen de sonsuza kadar gitmez. Bir süre sonra altta kalanlar elenir.
Yeni bir iş yapacaksan, kendin için çalışacaksan ve girişimci olacaksan arkadaşım, insan gülünün üstünde olmalısın. Çünkü başka bir şansın yok. Gülün altında bir noktada iş yapıyorsan, kısa sürede batarsın. Açık ve net. Başka bir ihtimal yok. Büyük şirketler gibi sermayen, zamanın ya da açıklarını kapatan bir düzene sahip olmadığın için çabucak tükenirsin.
Kaparken kilit soruyu soralım… İnsan Gülü içerisinde yer değiştirme şansı var mı… Yani değişebilir misin?
Tembelsen çalışkan olmayı öğrenebilirsin. Kolay olmaz ama neden olmasın… Akılsızlık ise farklı bir konu. Eğitim, sosyal çevre, inanç ve kalıplar gibi komplike bir bütünün eseri. Düzelmesi daha zor bir durum. Akılsız birinin akıllanması için, önce bunu kabullenmesi, ardından doğru insanlara teslim olması ve ona söylenenleri yapması şart. Yani her iki değişimde de size mentor ve yol gösteren gerek.
Hani şu çok konuştuğumuz ve efsaneleştirdiğimiz girişimciler var ya… Steve Jobs, Bill Gates, Elon Musk, Jack Ma, Jeff Bezos gibi. Bakın onlara. Hayatlarını inceleyin. Hepsi cin gibi. Akıllı ve parlak insanlar. Tembeller mi? Asla. Tamamı deli gibi çalışan, kendilerini işlerine adamış, özel yaşamlarını işle bir etmiş kişiler. İnsan Gülü’nün en doğru köşesinde duran ve bunun için bedel ödeyen insanlar.